Çevrimiçi Dil Sözlükleri

sexual advances

Temel Çeviriler
İngilizce		Türkçe
advance [sth]⇒ vtr	(move forward)	ileri gitmek, ileri götürmek, ilerlemek, ilerletmek f.
	In the chess game, he advanced his pawn forward two spaces.
	Satranç oyununda, piyonunu iki kare ilerletti.
advance [sth] vtr	(further)	yükseltmek, geliştirmek, terfi ettirmek geçişli f.
	He advanced his career by winning clients.
	Adam birçok müşteri kazanmak suretiyle kariyerini geliştirdi.
advance n	(movement forward)	ilerleyiş, harekat i.
		avans, ön ödeme i.
	The advance of the killer bees throughout the country can't be stopped.
	Katil arıların ülke çapındaki ilerleyişi durdurulamamaktadır.
	Çalışanların avansları gelecek hafta içinde ödenecektir.
advance adj	(issued ahead of schedule) (sayı, vb.)	ön s.
	I have an advance copy of tomorrow's newspaper.
advance⇒ vi	(move forward)	ilerlemek geçişsiz f.
	The invading army was advancing.
advances npl	(progress)	ilerlemeler, gelişmeler çoğ. i.
	You have made great advances in your English studies.
advance n	(loan)	avans i.
	His boss gave him a three-hundred-dollar advance on his wages.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Ek Çeviriler
İngilizce		Türkçe
advance adj	(placed toward the front)	öndeki, önde bulunan s.
	The advance train cars are all first class.
advance n	(progress)	ilerleme i.
		gelişme i.
	The advance of democracy is a slow one.
advance n	(increase)	artış i.
		yükselme i.
	The advance in stock prices continued on strong earnings reports.
advance n	(attempts at romance)	kur, kur yapma i.
	Linda made it clear that Don's advances were not welcome.
advance vi	(increase in value)	artmak geçişsiz f.
		değer kazanmak geçişsiz f.
		kıymetlenmek geçişsiz f.
	The stock price continued to advance to new highs.
advance vi	(improve, progress)	ilerlemek, ilerleme kaydetmek geçişsiz f.
	The child's reading skills are advancing.
advance [sth]⇒ vtr	(propose)	teklif etmek, önermek geçişli f.
	I have a proposal that I want to advance to you.
advance [sth] vtr	(hasten)	çabuklaştırmak, hızlandırmak geçişli f.
	Let's advance our departure because a hurricane is coming.
advance [sth] vtr	(lend)	avans vermek f.
		borç vermek f.
	His boss advanced him three hundred dollars.
advance [sth] vtr	(increase)	artırmak geçişli f.
		yükseltmek geçişli f.
	You can advance the price, but you might lose sales.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

Bileşik Şekiller:
İngilizce		Türkçe
advance notice n	(warning)	önceden bildirme, önceden bildirim i.
	Please give advance notice if you have to cancel an appointment.
advance payment n	(sum paid before delivery)	avans i.
		önceden ödeme, peşin ödeme i.
	The author received an advance payment before he completed his new book.
far in advance adv	(a long time beforehand)	uzun süre önce z.
	Tickets for the band's tour next year have sold out far in advance.
in advance adv	(beforehand)	önceden z.
		önden z.
		peşinen z.
	You'll need to get your tickets in advance: the band's very popular.
thank you in advance interj	formal (expressing a polite request)	şimdiden teşekkürler ünl.
thanks in advance expr	informal (gratitude for [sth] not done yet)	şimdiden teşekkürler ünl.
	Thanks in advance for any information you can give me on your prices and availability.

Önemli bir şeyler mi eksik? Hata bildirin ya da geliştirme önerin.

sexual advances' sözcüğü/sözcükleri ile ilgili forum tartışmaları:

• Go to Preferences page and choose from different actions for taps or mouse clicks.

"sexual advances" için Google Çeviri'nin tercümesine göz atabilirsiniz.

Diğer dillerde: İspanyolca | Fransızca | İtalyanca | Portekizce | Romence | Almanca | Hollandaca | İsveççe | Rusça | Polonyaca (Lehçe) | Çekçe | Yunanca | Çince | Japonca | Korece | Arapça